2 Eylül 2009 Çarşamba

hayatı öğrenmek

Senin bu okuduğun sikindirik bloğun sümüklü teyzesi varya madam olan,o hiçbir şey bilmiyor.geçenlerde bir günde bol bol hayat dersi aldım.hayatı öğrenmek için yerden yere vurulmuşlarla,düşüpde kalkmışlarla,alı gülü solmuşlarla yatıp yuvarlanmak,satıp savrulmak,savurupda yuvarlanmak,yuvarlayıp da bozuk parayla yüz taş oynatmak lazımmış.yerdenyerevurulmuş’u anlamak için para lazımmış,soğan lazımmış,viks lazımmış.hayatı öğrenmek için tam yerine gidilmeli,gittiğin yerden ıska geçilmeli,ıska geçilen yerde sabitlenip viks buharı eşliğinde anlaşılmak seyrettirilmeli.seyirliğinin olduğu yerde çabasına gerek kalmazmış,bunu bir kenara yaz.anlaşılmayı seyirlik sunmanın anlayamadığına,gösterilebilecek en büyük gayretin anlamaya çalışmaktan ileri gidemeyeceği gerçeğine sulanmış iki göz,biraz da bozuklukla birlikte değişilebileceği de aklının bir kenarın da bulunsun.olurda bir gün rastlarsan benzeri bir imtihanın birine,ayağın tökezlemesinden iyidir tökezlediğin engelin üzerine kaldırım taşı döşemek.kaldırım taşının olduğu yerde gayreti ortadan kaldıran bir teselli duruyor.hele bir de üzerine oturduysan ya o taşın,ya da bir de gözyaşların sel olup gidiyorsa suları yok eden,hemde caddelerden güldür güldür.kimi güldürürsen güldür.gözlerini yaşartanın önündeki sebebi güldür,birinide güldürdüm gelde benide güldür.bak işte gözyaşı nelere kadir.hey o gözyaşı ki gözünden akıtanı akıttıkça güldür.acının paylaşılabilme ihtimaline karşı güldür,paylaşıldığı kanısı için güldür,aynı güldürünün boğazına taktıklarını yutmak için güldür.böyledir.yediği dayakları yememiş,edilen tacizlere tesadüfi de olsa denk gelmemiş,yaşadıkları kulaktan dolma,filmlerden haberlerden kalma,bir hayalin olabildiğince çirkinleştirilmiş durumunun sınırlarından kalma bilgi kırıntılarının samimiyetsizliğine perde çektiği için yada bunu yaptıkça güldür.aynı dayakları yeme,aynı tecavüzleri tecrübe etme,aynı karakollarda, yada aynı karakollarda birlikte birilerinin yolunu bekleme ihtimalinide kaldırdıkça iki tarafın birden yüzünü güldür.bir zamanlar bir hatun kişisi varmış,üzerine çarşaflar giyip sahil boyu dolaşırmış,lafayettelerde türbanıyla takılıp da mahalle baskısını anlarmış,lattesini höpürdetirken tecrübe ettiklerinide köşesine yazarmış.sanırsam viks kremi onu da geçtim bir soğanı bile yokmuş ki,kapalı alanına sıkıştırmak zorunda olduğu taşkınlığını yaşamaya çalışan insanın varlığını fark ettiğinde karşı galakside ceyeran eden bu ilginç olayı bir belgesel tadında izlerken,türlü şekilli bucks larda yediği lömulallebiejönesipuble siyle sıvarmış gördüklerini.göz yaşı akar güldür güldür,karşı galaksi insanları gel sende güldür.
çok sevgili bir bloğun(siminya) konuyla ilişkilendirdiğim çok sevgili bir yazısı için
http://siminya.blogspot.com/2008/10/ara-sra-gocunmak-iyidir.html
kendisine bu güzel yazısı için teşekkür ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder